Haber

Mazlumder’den Milli Yol Partisi’ne Ziyaret… Remzi Çayır: “Hangi grup olursa olsun hakları ellerinden alınır, sahip çıkmazsak yalnız kalırız…

Mazlumder Ankara Şube Başkanı Osman Yurt ve dernek yönetimi, geçtiğimiz hafta Kızılay’da zamları protesto etmek isterken polis engeliyle karşılaşan Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır’ı ziyaret etti. Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır; “Mevcut sistemi doğuran bu anlayışlara karşı bir durum geliştirerek siyaset yapıyoruz. O yüzden dövülenin kimliğine çok da yakından bakmamak gerekiyor. Elbistan Cezaevi’ndeydim, solcular dövülürken âdeta yargılanıyorlardı. Ben onlara sahip çıktığım için.Kim dövülürse dövülürse eziyet görürse görsün.Biz ona sahip çıkmazsak,hakkı elinden alınan hangi grup olursa olsun yarın yalnız kalırız ve zulmün içinde kayboluruz.Farklı Toplumun unsurlarının buna dikkat etmesi lazım, partilerin de buna dikkat etmesi lazım ama Türkiye’de hakkın ve cennetin sahibi onlar; cehennem gibi düşünmeyenleri, yaşamayanları kendileri gibi görüyorlar. sahipleri” dedi.

Mazlumder Ankara Şube Başkanı Osman Yurt ve dernek yönetimi, geçtiğimiz hafta Kızılay’da yapılan zamları protesto etmek isterken polis bariyerleriyle karşılaşan Milletvekili Yol Partisi’ni ziyaret etti. Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır ziyaretin ardından açıklamalarda bulundu. Çayır’ın açıklaması şöyle:

“İnsan hak ve hürriyetlerini ve halkın kanaatlerini anlatmak için çalışan, burada bir takım sorunların yaşandığı her durumda fikrini beyan etmeye çalışanların yanında yer alan herkesi burada buluyorum. İnançtan, inançtan korkan hiçbir toplum ve yönetim başarılı olamaz. , vatan ve millet mutlu olamaz.Ülkede ne kadar hürriyet ve hürriyet olursa, o kadar kalkınmışlık, o kadar refah seviyesi yükselir.Adil ve adil bir hayatın ortasında refah seviyemizin artmasıyla paralellik vardır. liberal toplum Birbirini destekleyen şeyler Her insan hakları savunucusunu ve her sivil toplum kuruluşunu çok değerli buluyorum.

“HÜKÜMETTEN SONRA KALICI SİYASİ HASTALIĞIN MAFORUSUNA YAKALANDILAR”

Geçen hafta perşembe günü Ankara’daki arkadaşlarımızla ‘Hadi gidelim, kimseyi rahatsız etmeden Kızılay’da düşüncelerimizi anlatalım’ dedik. Türkiye’nin içinde bulunduğu kuralların zorluğunu dile getirelim. ‘Yaşam pahalılığındaki artışları birbiri ardına açıklayalım’ dedik. Üç daire oluşturdular. Bana yerimi gösteriyorlar, ‘Burada basın açıklaması yapın, gidin’ diyorlar. ‘Burada herkes duramaz, herkes konuşamaz, herkes ifade edemez’ dediler. Paramızla yaptığımız yeleğe ‘Giyemezsin’ diyor. Arkadaşınız yeleği almaya gidiyor, kapıyor, göndermemeye çalışıyor. Özel kalem yaşananları kameraya çekmeye çalıştı, saldırdılar. ‘Bekle kardeşim’ dedim. Yaptığınız Anayasa’ya, insan haklarına, evrensel hukuka, evrensel hukukun getirdiği sözleşmelere aykırıdır’. Adamın umurunda değil diyorsun.

Gördüm ve anladım ki bu hükümet, 28 Şubat’ın bambaşka bir versiyonu, hürriyet düşmanları, hürriyet düşmanları ve inanç düşmanlarından oluşuyor. Kimse kusura bakmasın, fotoğraflarına bir baksınlar. Ne dediler, ne yaptılar, nereden geldiler? Senelerdir var olan bir şiiri okuyorsun, sistem darbesini yargı üzerinden vuruyor. Dönersin, acı çekersin, emeğini verirsin. Ne için çabalıyorsun? Özgürlük ve özgürlük için savaşıyorsun. Bunu kim veriyor? Mevcut Cumhurbaşkanı yapıyor. Sonra bunun için milletten güç ister, güç olur. İktidara geldikten sonra da sonu gelmez siyasi hastalığın sebep olduğu girdabın içine düştü. Belirsiz siyasetin getirdiği güçler, kendi zengin sınıfını yaratma yeteneğine sahiptir ve böyle bir gelenek vardır.

“İNKAR EDİLMEYEN HİÇBİR BÖLÜM OLMADAN, TUTMAZSAK ZULÜM İÇİNE KAYBOLACAĞIZ”

Mevcut sisteme karşıyım. Mevcut sistemi doğuran bu anlayışlara karşı durum geliştirerek siyaset yapıyoruz. Bu nedenle, dövülenin kimliğine çok yakından bakılmamalıdır. Elbistan Cezaevi’ndeydim, solcular dövüldüğünde onlara sahip çıktığım için beni neredeyse yargılayacaklardı. Kim dövülürse, işkence görürse görsün, kimin hakkı elinden alınırsa alınsın, ona sahip çıkmazsak yarın yalnız kalırız ve zulmün içinde kayboluruz. Toplumun farklı unsurlarının buna dikkat etmesi gerekiyor, tarafların da buna dikkat etmesi gerekiyor ama Türkiye’de hakların ve cennetin sahibi onlar; Kendileri gibi düşünmeyen ve yaşamayanları cehennemin sahipleri olarak görürler.”

“DEVLETİN GÖREVİ PROTESTOLARI ÖNLEMEK DEĞİL, KORUMAKTIR”

Mazlumder Ankara Şube Başkanı Osman Yurt da geçtiğimiz hafta Kızılay’da yapılan zamları protesto etmek isterken polis bariyeriyle karşılaşan Vatansever Yol Partisi’nin bu çabasının demokrasi adına önemli olduğunu belirtti. Yurt, ziyaretin ardından şunları söyledi:

“Silahsız ve saldırısız toplanma ve gösteri yapma hakkı temel bir haktır. Türkiye’de OHAL alışkanlıkları devam ediyor. Mazlum-Der olarak bunda uzun süredir ısrar ediyoruz, bu eylemler sorunludur, sorunludur. Hatasız değil çünkü kolluk kuvvetlerinin müdahalesi için gerekli ölçülülük koşulları aranıyor.Bir siyasi parti liderinin işine bu müdahale toplum adına çok üzücü çünkü bu hak herkes için geçerli. Aşırı, aşırı da olsa bizim için sevmediğimiz ve yok ettiğimiz insanlar bu hakkı kullanmak zorundalar. Demokratik toplumun gereklerinden biridir. Biz bu hakları Türkiye’de çabayla almıyoruz.” Bize yukarıdan geliyor. Bu yüzden değerini bilmiyoruz. Devletin görevi onları engellemek değil, korumaktır.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu